Doğu Romalılarca M. S. öngörülen 300'lerin sonunda, İstanbul'un 71 kapısına bir çeşit; taç kapı, sadece zaferler kapısı, ana kapı, imparator/lar ağırlama yolu olarak altından kapı olarak yapılmış hem Doğu Roma zaferleri hem de imparatorların Marmara'ya bakan bu Altın Kapı kemerinin üstünde geceleri şölenlerin şöleni yaşanılmış ta ki Doğu Roma'nın ve Osmanlı'nın zindanların, azapların ala yeri olana dek adı gibi Yedi Düvel Zindanları...Bir yerde yaşayan toplum tarih boyunca ana çoğunlukta hep aynı kalır, birtakım folklor değişimleriyle varlığını sürdüredurur, bu bağlamda toplumsal olaylarda, özde gerçek bir öykü ya olduğu gibi ya da çoğunlukla olağanüstüleştirilerek kuşaktan kuşağa dillerde, benliklerde yaşam bulur...Onun içindir ki özlü sözlerin, öbek sözlerin ardına düştüğünde seni o yerin, olayın ve insanın gerçeğine götürür. Çocukluğumda en çok duyduğum; her yere gidin, Yedikule'den uzak durundu..! Kanlı ve Yılanlı Kuyu Hiçbir sözlü ya da yazılı
I. Göktürk devletinin ( M. S. 552-588 ) yıkılışından sonra kimi Göktürk toplulukları 50 yıl Çin egemenliğine girer, bu sürenin acılı geçtiği Orhun Yazıtları'na da yansır... Güç tutsak yaşam, birçok başkaldırı, ekin ( kültür) yozlaşması... Yine ilgili yüzyılların birçok Çin kaynağında günümüzde Kür Şad adlı olup Çin sarayını basma olayının özgün durumu, ilgili adlar birbirine benzer bir biçimde anlatılır. Kağan seçilmesi uygun görülmemesi üzerine Çin' in Tang Hanedanlığı'na sığınan Tu'li Tigin ( Tölis?) ile kardeşi Chieh Sheh Şhuai= Cie Şı Şuay ( Kür Şad? ), ( Bu dönemdeki değişim, yozlaşma kişi adlarının Çinceye dönüşümünden de görülmektedir.) aralarında çekememezlik söz konusu olur, her ikisi de Aşina'dan, hanedandan, yani soylu olduklarından Çin'de general unvanlıdırlar. Ağabey Tu'li, kardeşinin genel durumundan, çapkınlığından yakınır ( Baba Kağan Shih-Pi K'o Han= Çulluk Kağan Çinli eşin agulaması üzerine ölür, kağan, amcaları İl Kağa